Punk Nedir?
5 posters
Emily.&.Rock ! :: MüziK :: PuNk
1 sayfadaki 1 sayfası
Punk Nedir?
Punk Rock, kökenleri 1974 ve 1975 yıllarına, ABD ve İngiltere'ye dayanan ve kendisini Ramones, Sex Pistols, The Damned, ve The Clash gibi gruplarla kanıtlamış düzen karşıtı rock muzik hareketidir.
Punk terimi ise, punk rock'a dayalı alt kültür için kullanılmaktadır. Bu altkültür agresif gençlik, kendine özgü giyim tarzı, Punk İdeolojisi ve D.I.Y. (do it yourself-kendin yap) etiğini kapsamaktadır.
Punk; kültür, politika ve estetiği ile kurumsallaşmış sanat teorileri ve bunu yaratan topluma, toplumsal sisteme karşı doğmuş bir reddediştir. Punk, sanatçıyı devrimci olarak görür, geleneksel ve kalıplaşmış davranış ve yaşam biçimine karşı yıkıcı bir tavır geliştirir. Bireyin kişisel gelişimini yönlendiren, yaşam biçimini şekillendiren toplumsal organizmayı her şeyin suçlusu olarak görür ve saldırmaktan çekinmez. Punk'a göre her şey alt üst olmalıdır; aykırı, ayrıksı giyim tarzı, sanat ve gündelik yaşamda sınırlann belirsizleştirilmesi, bilinçli kışkırtıcılık, kabul görmüş ve tekdüzeleşmiş yaşam biçiminin yeniden düzenlenmesi (ya da düzensizleştirilmesi) punk yaşam biçiminin devrimci taktikleridir Punk ideolojisi, Punk Kültürü ile ilişkili olarak ortaya çıkan siyasi görüşler bütünüdür.
Temel amacı olabildiğince fazla özgürlük tanımak olan düşünce sistemi, bireycilik, otorite karşıtlığı, şart olmamakla beraber politik anarşi, özgür düşünce ve ahlakı içerir. Punk’ın dünyaya karamsar bir bakışı vardır çünkü modern uygarlık insanlık üzerinde bilinçli bir baskı kurmaktadır. Punk, düşüncelerini Punk rock, fanzinler ve konuşma yoluyla yaymaya çabalar.
İnsanları şok etme, isyan ve hoşnutsuzluk ile başlayan dalga, daha sonra sosyal aktivizme dönüştü. MC5, Discharge, Black Flag, The Stooges, Dead Kennedys, Bad Religion, Anti-Flag, Crass, Conflict, ve Subhumans gibi gruplar ideolojinin şekillenmesinde fazlasıyla rol oynadılar. Bu gruplar şarkı sözleri arasına ciddi dünya meseleleri hakkında önemli tespitler yerleştirdiler ve gençleri dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çağrıda bulundular. Bu ruh günümüze kadar devam etmiştir, bugün hala yapılan punk rock albümlerinde siyasi meseleler hakkında sözler bulunur.
Punk’ın dayalı olduğu ideoloji genelde Anarşidir, fakat başka ideolojilerle de birlikte anıldığı olmuştur, bunlar arasında liberal, sol liberal, sosyalizm, Anarşist komünizm, ve hatta neo-Nazizm vardır.
Çoğunlukla solculukla bağlantılı görülmektedir, fakat punklar çoğu kez solcuları en az sağcıları eleştirdikleri kadar şiddetle eleştirmektedir. Punklar kendilerini punk olarak adlandırır ve ne sol ne de sağ ile ilişkili olmadıklarını söylerler.
Punk terimi ise, punk rock'a dayalı alt kültür için kullanılmaktadır. Bu altkültür agresif gençlik, kendine özgü giyim tarzı, Punk İdeolojisi ve D.I.Y. (do it yourself-kendin yap) etiğini kapsamaktadır.
Punk; kültür, politika ve estetiği ile kurumsallaşmış sanat teorileri ve bunu yaratan topluma, toplumsal sisteme karşı doğmuş bir reddediştir. Punk, sanatçıyı devrimci olarak görür, geleneksel ve kalıplaşmış davranış ve yaşam biçimine karşı yıkıcı bir tavır geliştirir. Bireyin kişisel gelişimini yönlendiren, yaşam biçimini şekillendiren toplumsal organizmayı her şeyin suçlusu olarak görür ve saldırmaktan çekinmez. Punk'a göre her şey alt üst olmalıdır; aykırı, ayrıksı giyim tarzı, sanat ve gündelik yaşamda sınırlann belirsizleştirilmesi, bilinçli kışkırtıcılık, kabul görmüş ve tekdüzeleşmiş yaşam biçiminin yeniden düzenlenmesi (ya da düzensizleştirilmesi) punk yaşam biçiminin devrimci taktikleridir Punk ideolojisi, Punk Kültürü ile ilişkili olarak ortaya çıkan siyasi görüşler bütünüdür.
Temel amacı olabildiğince fazla özgürlük tanımak olan düşünce sistemi, bireycilik, otorite karşıtlığı, şart olmamakla beraber politik anarşi, özgür düşünce ve ahlakı içerir. Punk’ın dünyaya karamsar bir bakışı vardır çünkü modern uygarlık insanlık üzerinde bilinçli bir baskı kurmaktadır. Punk, düşüncelerini Punk rock, fanzinler ve konuşma yoluyla yaymaya çabalar.
İnsanları şok etme, isyan ve hoşnutsuzluk ile başlayan dalga, daha sonra sosyal aktivizme dönüştü. MC5, Discharge, Black Flag, The Stooges, Dead Kennedys, Bad Religion, Anti-Flag, Crass, Conflict, ve Subhumans gibi gruplar ideolojinin şekillenmesinde fazlasıyla rol oynadılar. Bu gruplar şarkı sözleri arasına ciddi dünya meseleleri hakkında önemli tespitler yerleştirdiler ve gençleri dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çağrıda bulundular. Bu ruh günümüze kadar devam etmiştir, bugün hala yapılan punk rock albümlerinde siyasi meseleler hakkında sözler bulunur.
Punk’ın dayalı olduğu ideoloji genelde Anarşidir, fakat başka ideolojilerle de birlikte anıldığı olmuştur, bunlar arasında liberal, sol liberal, sosyalizm, Anarşist komünizm, ve hatta neo-Nazizm vardır.
Çoğunlukla solculukla bağlantılı görülmektedir, fakat punklar çoğu kez solcuları en az sağcıları eleştirdikleri kadar şiddetle eleştirmektedir. Punklar kendilerini punk olarak adlandırır ve ne sol ne de sağ ile ilişkili olmadıklarını söylerler.
Geri: Punk Nedir?
Benim icin 1. Emo 2. punk 3 death MetaL ve YazilaRin icin ElleRine Saqlik..!
KoTi- MoD
- Mesaj Sayısı : 85
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 07/09/07
Geri: Punk Nedir?
olsun oda qzl..! anlamamak ayip deil okumamak ayip..!
KoTi- MoD
- Mesaj Sayısı : 85
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 07/09/07
Geri: Punk Nedir?
Emo rock dan nefret ederim... punk ı pek sevdiğim sölenemez ama....yinede SeX PistoLs dinleyen biriyim...
Geri: Punk Nedir?
Sex Pistols, efsanevi punk topluluğu, 1975 yazında Malcolm McLaren önderliğinde bir araya geldi. Bir süre "Swankers" olarak tanınan topluluk, şarkıcı Wally Nightingale'in katılımıyla "Sex Pistols" ismini aldı. Gitarda Steve Jones (3 Mayıs 1955 d.), davulda Paul Cook (20 Temmuz 1956), bas gitarda Glen Matlock (27 Ağustos 1956) ve vokalde Johhny Rotten (31 Ocak 1956) çekirdek kadroyu oluşturuyorlardı.
1976'ya gelindiğinde Sex Pistols Londra ve civar kentlerde ara sıra sahne alıyor, McLaren'in gençlere bir hediye olarak tanımladığı, dikilmiş dağınık saçlar, yırtık giysiler ve çengelli iğnelerle süslenmiş hayranları gittiği yerlere peşi sıra sürüklüyordu. Topluluğun gezileri şiddet ve vahşetle özdeşleşmişti, saldırganlık gözüne cam kırıkları batmasıyla kör olan bir kızın da zarar gördüğü "100 Club Punk Rock Festival"da zirveye ulaşmıştı. Ancakne bu kötü şöhret ne de ertesi sene EMI Records'dan çıkan "Anarchy In The UK" 45'liği grubun çalışmalarını sekteye uğrattı.
İlk 45'likleri olan "Anarchy In The UK" açılışında Rotten'in alay dolu kahkahasından, son saniyelerine kadar tam bir punk parçasıydı. Sex Pistols "London Weekend Television's Today" programında da yayımlanmasıyla çok daha büyük başarılara imza atacaklarını umuyor muydu bilinmez ama televizyon onlara sadece zarar verdi; ertesi gün gazete manşetlerinde yayına küfür bile edildi. Bununla da kalmadı "Anarchy" turnesi makaslandı, gitmeyi planladıkları bir çok yere gidemediler; 45'lik ise dağıtım sorunları, toplama emirleri ve yasaklamalarla dinleyenlere ulaşamadı, bu da tartışmaları artırdı, ortamı daha da elektriklendirdi. Yine de listelere girmeyi ve uzunca bir süre listede kalmayı başardı. Çok geçmeden grubun reklamları kesildi, kadroda da bir değişikliğe gidildi. Matlock ayrıldı, yerine 1977 Şubat'ında efsanevi Sid Vicious (10 Mayıs 1957 d.) geldi.
Bir ay sonra A&M Records ile masaya oturuldu ancak sözleşme bir hafta sürdü. Bu belki de A&M Records'un en büyük hatası idi. Virgin Rec.'a dahil olan Sex Pistols ikinci 45'likleri olan "God Save The Queen"i çıkardı. İngiliz milliyetçiliğinin tam kalbine saplandı bu çalışmaları, üstelik çıktığı sıralarda da Kraliçe'nin kutlama şenlikleri düzenleniyordu. Bir günlük radyo yasağı çalışmanın başarısından fazla bir şey eksiltmedi. New Musical Express listesinde birinciliğe, resmi listelerde ise ikinciliğe yükseldi (bazı yorumcuların parçanın listelere girmesine engel olabilmek için ellerinden geleni yapmasına rağmen). Sex Pistols'ın yaptıklarına kızan aşırı Kraliyetçiler onlara gördükleri yerde taşlarla, sopalarla saldırıyorlardı.
Üçüncü 45'likleri çoğu ayrılan Matlock'a ait olan "Pretty Vacant" ile çıkmış oldu; bu çalışmanın bir özelliği de topluluğun en kolay bulunabilen çalışması oluşuydu. İlk On'da da başarı gösteren çalışmayı "Holidays In The Sun" izledi. Tartışmalar yaratan ismiyle ilkalbümleri çıktı: "Never Mind The Bullocks, Here's The Sex Pistols". İngiltere listelerine bir numaradan girdi ve rock müzikte bir kilometre taşı olarak kabul gördü. Aslına bakılırsa albüm ne kadar iyi olursa olsun, eski çalışmalardan oluşuyor olması, yeni fikirler üretilemediğini akla getiriyor. Sex Pistols'ın öyküsünü filme dökmek için gösterilen yarım yamalak çabalar topluluğa büyük zaman kaybına neden oldu. Aynı şekilde başarısız bir Amerika turnesi girişimi topluluğun zaten sarsılmış olan kariyerine büyük darbe vurarak zarar verdi. '78'in başlarında Rotten, San Francisco'daki turnenin katılacağı son turne olacağını ve gruptan ayrılacağını duyurdu. Menajer McLaren'e göre ise kovulmuştu.
McLaren aynı zamanda Sex Pistols'ı Brezilya'ya, tren soyguncusu Ronnie Biggs ile birlikte filme almaya götürmeye niyetlendi. Eroin bağımlılığı nedeniyle rahatsızlanan Vicious kalırken, Jones ve Cook bu projeye seve seve katıldı. Biggs'i yeni vokalist olarak tanıtan McLaren ile yine tartışmalar yaratan bir 45'lik çıktı: "Cosh The Driver". Daha sonra "No One Is Innocent" ismini aldı ve Vicious'un Frank Sinatra'nın ünlü "My Way" parçasının yorumuyla birlikte albüm olarak piyasaya sürüldü. "My Way" çok ses getirdi, Vicious'un Sinatra'yı makaraya alışı ve onu izleyen gitar melodileri şarkıyı tam olarak bir Sex Pistols şarkısı yapıyordu. McLaren'in hayallerini kurduğu film sonunda bitti. Yönetmen Julien Temple imzasıyla "The Great Rock'n'Roll Swindle" ismini taşıyan film geçmişi biraz bencilce yeniden yazıyordu.
Filmde Matlock hak ettiğinden fazla geri plana itilmişti. Rotten'a ise özel bir ilgi gösterilmişti sanki. Çekimler biterken topluluktaki bölünmeler sona ermiş, taşlar yerine oturmuştu. Grubun merkezindeki isim Vicious, Eddie Cochran'ın "C'mon Eve" parçasını yorumlayıp New York'a döndü.
12 Ekim 1978'de kız arkadaşı Nancy Spungen otel odasında bıçaklanmış bir şekilde bulunduğunda Vicious Da zanlı olarak hüküm giydi. Kefaletle serbest bırakılan Sid, bir altınvuruş denemesi sonrasında 2 Şubat 1979'da uykusunda öldü. Virgin Records Sex Pistols'tan artakalanları yayımlamaya devam ediyordu. Aralarında "Flogging A Dead Horse" çalışmasının da bulunduğu bu eserlerden para kazanmayı denedi.
Punk rock'a attıkları keskin imza Sex Pistols'ın kalıcı olmasını sağladı. Efsanevi grubun sorunları on yıl sonra 1986'da yüksek mahkemede çözüme kavuştu. Rotten ve diğer Pistol'lar manajerlerine karşı büyük bir zafer kazandılar. Dedikoduyla geçen yıllardan sonra topluluk üyelerinden hayatta kalanlar 1996'da bir turne için bir araya geldi. Doğum partisi 100 Club'da yapıldı; değişen tek şeyin yüz çizgileri ve saç renkleri olduğu açıktı. Sahne gösterisinin ardından konuşmalarında Green Day ve Oasis'in fazla çerez olduğunu belirttiler. Tur yine de para için yapılmıyor izlenimini veremedi. Finsbury Parktaki final sarsıcıdan çok nostaljikti; Rotten hâlâ çirkin ve iğrençti, hepsi hâlâ Matlock'tan nefret ediyorlardı.
Alıntıdır...
Geri: Punk Nedir?
Punk Rock Fazla DinleMem.! Ama TarzlaRi KaReli Convers LéR ve Karede Kot-SwiTler Takimnda TakiliRlaR..!
Paylasm icin Saol.!
Paylasm icin Saol.!
KoTi- MoD
- Mesaj Sayısı : 85
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 07/09/07
Emily.&.Rock ! :: MüziK :: PuNk
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz